Video Oyunlarında Renkler (Bölüm 1)

Bir insanın hayatının en büyük parçalarından biri olan renk, bir oyun geliştirirken ya da tasarlarken sahip olduğunuz en güçlü araçlardan bir tanesidir.

Sadece oyunlarda değil günlük hayatımızdaki ruh halini bile renkler belirlemektedir. Yaşadığımız alan, iş yerimiz, arabamız, hatta kullandığımız anahtarlığa kadar olan bütün eşyaların rengi ya da bu eşyaların sahip olduğu rengin tonları bile hayatımıza istemsiz bir şekilde yön vermektedir.

Renkler bir oyunu ilgi çekici, korkutucu ya da sevimli yapabilir. Oyunun atmosferini baştan başa değiştirebilir, oyuncuyu yönlendirebilir hatta oyunun sonu hakkında bilgi dahi verebilir. Eğer bulmacaya dayalı bir oyun tasarlanıyorsa bu renkler oyuncuya ipucu vermekte de kullanabilir. Tabii renkler doğru kullanıldığı zaman bu durum geçerlidir.

Oyun geliştiricileri ise bu bilgilere sahip olmadan oyun geliştirmeye çalışabilir. Elbette bu yanlış bir şey değildir. Fakat renklerin doğru kullanılması, palet özellikleri, tonlama, renk uyumu gibi faktörleri bilmek ve bunları doğru zamanda kullanmak geliştirilen oyunu üst bir seviyeye çıkaracaktır.

Şimdi sizler için hazırladığım bu yazı dizisinde renk paletlerine bakış atacağız. Unutmayın ki oyun geliştirmek zorlu bir süreçtir! Fakat bu zorlu sürecin en büyük engellerinden biri de renktir. Birkaç parça halinde hazırladığım bu yazı dizisine başlayalım ve adım adım ilerleyelim.

Renk Teorisine Giriş

İlk olarak “Renk Teorisi” ne demek bununla başlayalım. Merak etmeyin uzun uzun yazıp kafanızı karıştırmak ya da tarihsel bir makale yazma isteğim yok. Ortamlarda hava atabileceğiniz minik fikirler aşılayacağım sadece.

Renk Teorisi, hangi renklerin birlikte iyi göründüğünü belirmek için kullanılan bir kombinasyondur. Sadece sanatsal alan içerisinde değil bilimsel gelişmelerde de renk teorisi kullanılır. Örneğin icat edilen bir eşyanın rengi, o eşyanın ne kadar “ferahlatıcı” ya da “güven verici” olduğu hakkında bilgi verir. Startup‘ları düşünün. Genelde mavi tonları ya da kırmızı tonları kullanılır. Mavi kullanan kişiler genelde “Güven” duygusu işlemeye çalışır. Kırmızı rengi kullananlar ise “Sevgi” ya da “Sıcaklık” duygusunu karşı tarafa yansıtmak ister.

Renk teorisini anlamak ve renk uyumlarını bilmek için sürekli yanınızda bulundurmanız gereken şey ise Renk Çarkı ‘dır. Renk Çarkı ana renkleri ve ara renklerin oluşumlarını ve hangi renklerin birbirleri ile daha iyi göründüğünü inceleyebileceğiniz bir araçtır. Renk Çarkı, 1666‘da renk spektrumunu bir daireye eşleyen Isaac Newton tarafından icat edildi. (Hava atacağınız bilgi buydu.)

Gördüğüniz gibi renklerin ve nasıl algılandıklarının incelenmesi çok eskilere dayanmaktadır. Isaac Newton’dan çok önce de renk teorisi kullanılıyordu. Ancak isimlendirilmemişti. Günümüzde kullanılmakta olan Modern Renk Teorisinin çoğu, derin kültürel önemden gelir. Bunun farkında olan bir geliştirici, renkleri kendi yararına kullanabilir ya da oyuncuların oyun hakkındaki önyargılarını yıkıp en baştan inşa edebilir. Doğru renkleri kullanarak bir oyunun bütün temasını anında değiştirebilir.

Şimdi kısaca renklere geçelim.

Gelecekle, gerilimle ya da korku ile ilişkilendirilen temaların genelde mavi ya da gri tonlarında olduğunu söyyelebiliriz. En azından soğuk bir renk kullandığını anlayabiliriz.

Soğuk renk tonları çoğunlukla bilim kurgu oyunlarında kullanılmaktadır. Hem hikaye hem de çevre genellikle soğuk renklerle döşenmiştir. “Bioshock” gibi istisnalar da vardır. Her ne kadar oyunun içerisinde soğuk renkler kullanılırken, sıcak renklerle de gerilim sağlanmıştır. Bu da bir “renk teorisinin çalışma şeklidir” aslında. Soğuk tonların arasında sıcak dokunuşlarda bulunmak, oyununuzu başka bir seviyeye getirebilir.

Şimdilik bu kadar bilgi ile sizlere veda ediyoruz. Video Oyunlarında Renkler yazı dizimizin ikinci bölümünde örneklere devam edip, “Renkleri Nasıl Kullanmanız” gerektiğini anlatacağım.